PRP son yılların en gözde medikal estetik prosedürlerinden biri olarak her geçen daha fazla sayıda kişi tarafından tercih edilmektedir. PRP’nin bu kadar tercih edilmesinin ve etkili olmasının nedeni temel bileşeni olan trombositlerdir. Trombositler insan vücudunda çok önemli bir role sahiptir. Vücuttaki yaralanma bölgelerinden eski, hasarlı hücreleri çıkarmalarının yanı sıra bölgeye yeni ve sağlıklı hücreler büyümesini sağlarlar. PRP bu özelliği nedeniyle vücut iyileşme süreçlerinin kontrol edilmesinde, hızlandırılmasında ve kişinin daha hızlı bir şekilde ayağa kalkmasında etkilidir. Yüksek trombosit konsantrasyonuna sahip plazmanın elde edilebilmesi için kişinin kolundaki bir damardan belirli bir miktar kan alınır. Alınan kan santrifüj işleminden geçirilir. Makinenin trombositleri ve bir miktar plazmayı sifonladığı işleme trombosit konsantrasyonu hedef miktara erişene kadar devam edilir. Bu miktar uygulanacak tedaviye ve kişinin yapısal özelliklerine göre değişiklik gösterebilir.

PRP dünyada 50 yıldan fazladır kullanılmakta olan bir tedavi prosedürüdür. 80’li yıllarla birlikte pek çok profesyonel sporcunun sakatlık tedavilerinde PRP’den yararlanılmaya başlanmıştır. Günümüzde PRP’nin en çok kullanıldığı alanlardan biri yaşlanmayı geciktirici ajan rolünü üstlendikleri kozmetik tedavi süreçleridir. PRP saç tedavisi, saç dökülmesi sorunu yaşayan kişilerin konforunun artırılmasında etkilidir. PRP uygulaması ile saç telleri daha güçlü bir yapıya kavuşturulur. Hasarlı bölgelerde bulunan hücrelerin yenilenmesini sağlama özelliğine sahip bir medikal estetik prosedür olduğundan uzun vadede uygulama bölgesinde saç çıkması mümkün olabilir.

Vücuda enjeksiyon yoluyla trombosit açısından zengin plazma verilmesi işlemine PRP (Platelet Rich Plasma) denilir. Bu prosedür kapsamında hastanın vücudundan alınan kan santrifüj işlemine tabi tutulur. Bu sayede trombosit açısından zengin plazmaya erişilir ve bu madde tedavi edilmek istenilen bölgeye enjekte edilir. PRP insan vücudunda farklı sorunlar karşısında iyileşmeyi sağlayan doğal ve etkili bir prosedür olma özelliğine sahiptir. PRP enjeksiyonu yapılan kişilerde son derece hızlı bir iyileşme süreci başlar. Bu yöntemin avantajı iyileşme sürecinin tamamen güvenli ve doğal bir şekilde gerçekleştirilmesidir. 

PRP tedavisi en basit şekliyle kişinin kendi kanından elde edilen trombosit yönünden zengin plazmanın küçük miktarlarla cilt altına enjekte edilmesi işlemidir. Bu sayede uygulama bölgesine doğal kan dolaşımı yoluyla taşınabilecek olan miktardan çok daha fazla miktarda trombosit tedavi edilecek bölgeye ulaştırılabilir. Yapılan tedavi bölgedeki kolajen miktarının güçlendirilmesini sağlar. 

PRP prosedürünün ilk adımı kişiden kan alınması ve işlem adımları uygulanacak kandaki trombositlerin ve plazmanın ayrıştırılmasıdır. Daha sonra elde edilen PRP şırıngaya çekilerek bölge enjeksiyon için hazır hale getirilir. Tedaviden önce kişinin sağlıklı bir beslenme programı uygulaması çok önemlidir. Çünkü böylece elde edilen plazmanın kalitesi yüksek olur. Vücut plazmasını ortalama 3 günde bir yenilemektedir. 

PRP uygulaması tedavi edilmek istenilen sorunun özelliğine göre birkaç bölgeye küçük enjeksiyonlar şeklinde yapılabilir.daha derin enjeksiyonların gerekmesi durumunda işlemin konforunun artırılması için lokal anestezi uygulanabilir. 

Hücre yenilemesi; genetik etkenler, yaş alma, çevresel etkenler, alkol ve sigara kullanımı gibi faktörlere bağlı olarak yavaşlar ve metabolizma olumsuz yönde etkilenir. PRP enjeksiyonunun yapıldığı dokularda üretim artar ve rejenerasyon etkisi oluşur. Trombositler onarıcı etkiye sahiptir. Bu özellikleri nedeniyle PRP tedavisinin temel amacının yenilenme sağlamak olduğu söylenebilir. Bu sayede uygulama yapılan kişi daha parlak ve sıkı bir cilde sahip olur. Kırışıklıklar ve sarkmalar azalır. Cilt lekelerinde ve izlerde hafifleme sağlanır.

PRP son derece hızlı, etkili ve güvenli bir müdahale prosedürüdür. Otolog yapıda olduğu yani etken maddesi kişinin kendi vücudundan geldiği için donör materyali ya da bağışlanan kanın alımı konusunda risklerle karşı karşıya kalınmaz. Tamamen doğal olan bu tedavi vücudun iyileşmesi için desteklenmesini sağlar. Uygulamanın herhangi bir yan etkisi yoktur. Kişinin kendi kanından elde edildiği için son derece risksiz bir işlemdir.

PRP prosedürü yüzde, elde, boyunda, vücutta ve dekolte bölgesinde ortaya çıkan ince çizgilerin ve kırışıklıkların giderilmesinde kullanılabilir. Aynı şekilde sivilce izlerinin, lekelerin ve saç dökülmesinin tedavisinde de PRP yönteminden yararlanılır. PRP tedavisi spor yaralanmalarında, kaslardaki hasarların giderilmesinde, artrit ve tendinit sorunlarında da kullanılabilir.

PRP kanın pıhtılaşmasını ve vücuttaki onarım sürecinin başlatılmasını sağlar. Vücutta oluşan herhangi bir hasar durumunda trombosit hücreleri doku onarımında önemli bir görev üstlenir. Kişiden alınan kan ayrıştırma işleminden geçirilir ve elde edilen plateletlerle büyüme faktörleri ihtiyaç duyulan bölgeye çok daha fazla miktarda ulaştırılır. Böylece kolajen üretiminin oluşması uyarılır. Bu nedenle PRP cildin gençleştirilmesinde, saç, yüz, vücut gibi vücudun her alanında hızlı bir yenilenme sağlanmasındaki en etkili yöntemlerden biri olarak kabul edilir.

PRP prosedürü lazer, peeling gibi uygulamalardan sonra derinin hızlı bir şekilde yapılandırılmasını sağlamak için kullanılabilir. Deride yaş almaya ve UV ışınlarına maruz kalmaya bağlı olarak ortaya çıkan sonuçları geriye döndürecek şekilde kırışıklıkların düzeltilmesi, esnekliğin ve parlaklığın yeniden kazandırılması aynı zamanda çöküntülerin giderilmesi amacıyla PRP prosedürü kullanılabilir. Yara, çatlak ve derinin zarar gördüğü durumlarda kontrolün ve iyileşmenin sağlanması için PRP yöntemi tercih edilebilir. Saç dökülme sorunu yaşayan kişilerde PRP prosedürü tek başına kullanılabileceği gibi diğer tedavi yöntemlerinin etkisinin güçlendirilmesi için kombine edilmesi de mümkündür.