İnsan vücudunun karbonhidrat, protein ve vitamin gibi günlük gereksinimleri olduğu gibi cildin de bazı günlük gereksinimleri bulunur. Bunlar arasında en önemlisi cildin yapı taşlarından biri olma özelliğini taşıyan hyaluronik asittir. Hyaluronik asit; eklemlerde, vücut bağ dokusunda ve cilt doğal yapısında bulunan glikozaminoglikan isimli amino asit içeren polisakkarit formundaki bileşenlerden biri olarak bağ dokusuna nem ve esneklik kazandırma görevini üstlenir. 

İnsan derisi çeşitli faktörlerin de etkisiyle zaman içinde hyaluronik asit ve kolajen kaybına uğrar. Bu kayıplar nedeniyle cilt amino asitleriyle peptidlerinin hasara uğramasına bağlı olarak ciltte yaşlanma belirtileri görülür. Cilt zaman içinde kolajen kaybına uğradıkça ciltte gevşeme ve sarkma ortaya çıkar. Cilde H100 aşısının enjekte edilmesiyle birlikte cilt parlak ve nemli bir görünüme kavuşur. Aynı zamanda ciltte yeni kolajen üretimi tetiklenerek cildin tedavi edilmesi ve yaşlanma belirtilerinin azaltılması sağlanır. 

H-100 gençlik aşısı; cildi nemlendirmeyi, gençleştirmeyi, sıkılaştırmayı ve görünümünü iyileştirmeyi sağlayan üstelik cerrahi olmayan bir prosedür olduğundan günümüzde çok sık uygulanır. Enjekte edilen kokteylde kimyasal ya da yapay protein olmadığından tamamen organik bir tedavi olma özelliğine sahiptir. H100 gençlik aşısı ciltteki çizgileri ve kırışıklıklar kalıcı olarak iyileştirebilmesine rağmen yaşlanma sürecini durdurabilme etkisi söz konusu değildir. Cildin nemlenmesi ve daha genç görünmesi için ihtiyaç duyulan yapı taşlarını içeren H100 gençlik aşısı ciltte ilk uygulamadan itibaren gençleşme sağlar. H-100 gençlik aşısı enjeksiyonu ile nem dengesini kaybetmiş, deforme olmuş, yoğun kırışıklıklar ve sarkmalar olan ciltler tedavi edilebilir.

H-100 aşısı son derece güçlü bir cilt kokteyli olup içinde yüksek miktarda hyaluronik asit ile amino asitler yer alır.  H100 gençlik aşısının içinde yüksek miktarda hyaluronik asit, vitamin, amino asit, mannitol ve mineral yer aldığından aktivasyonu arttırma ve tetikleme özelliğine sahip çok etkili bir cilt gençleştirme ürünü olma özelliğine sahiptir. Mannitol son derece güçlü bir antioksidan ve nem tutucu olarak gençlik aşısında %5 oranında bulunur. 

H100 gençlik aşısı yaş almaya ya da genetik etkenlere bağlı olarak ciltte oluşan kırışıklıkların ve sarkmaların giderilmesinde kullanılabilir. Etkili bir medikal estetik prosedür olan H-100 gençlik aşısı enjeksiyonunda kişinin cildine dışarıdan hyaluronik asit enjekte edilmesiyle birlikte cildin parlaklık, nem, canlılık ve esneklik kazanması sağlanır.

H-100 aşısı vücudun birçok farklı bölgesinde kullanılabilir. Bunun nedeni H100 gençlik aşısının cilde ihtiyacı olan nem desteğini sağlaması, kısa sürede kolayca uygulanması ve hızlı bir şekilde etki etmesidir. H-100 gençlik aşısı enjeksiyonunun yapıldığı alanlar arasında; yüz, dekolte, boyun ve gıdı bölgesi ile ellerin üst kısmı sayılabilir.

H-100 gençlik aşısı pratik ve etkili bir medikal estetik prosedür olduğundan günümüzde sıklıkla tercih edilmektedir. H-100 gençlik aşısının içinde cilt sağlığı açısından çok önemli olan hyaluronik asit vardır. Normal şartlar altında ciltte doğal olarak bulunan ancak zaman içinde miktarı azalmaya başlayan hyaluronik asitin ciltteki aktivasyonu H-100 aşısı enjeksiyonu ile devam ettirilebilir. Aynı zamanda dokuda bulunan ve dokunun ihtiyacı olan hyaluronik asitin uzun ömürlü olması sağlanır. 

Yaş almaya bağlı olarak yüzde ortaya çıkan kırışıklıklar ve mimik çizgileri H-100 aşısı enjeksiyonuyla açılabilir, daha derin bir hale gelmeleri engellenebilir.

Deride yarattığı sıkılaşma etkisi sayesinde cildin daha genç ve canlı görünmesini sağlar. Deride ortaya çıkan sarkma görünümü azaltıldığı gibi derinin altındaki kas dokusu desteklenir. Cilt elastikiyetini artıran H-100 gençlik aşısı aynı zamanda cildin su tutma kapasitesini çoğaltarak nemlendirir.

H-100 gençlik aşısı enjeksiyonu ile birlikte ciltte bulunan hyaluronik asitin erime süreci yavaşlatılarak ömrü uzatılır. Bu sayede cildin biyolojik onarım süreci hızlandırılmış olur.  H100 aşısı enjeksiyonundan sonra cilt parlaklık ve daha genç bir görünüm kazanır.

H-100 aşısının kaç seans uygulanacağı; tedavi edilmek istenilen cilt sorunlarına, hastanın cildinin yapısal özelliklerine ve cildin ihtiyaçlarına bağlı olarak belirlenir. Genellikle genç ciltlerde 14 ile 21 gün aralıklarla 2 seans, orta yaşlı ciltlerde 14 ile 21 gün aralıklarla 2 ya da 3 seans ve yıpranmış ciltlerde 7 ile 14 gün aralıklarla 3 ya da 5 seans uygulama yapılması tercih edilir.

H-100 aşısı uygulaması yapılmadan önce uygulama bölgesi sterilize edilir. Daha sonra uygulama sırasında hastanın acı ya da ağrı hissetmemesi için lokal anestezik krem bölgeye sürülerek etki etmesi beklenir. Uyuşma sağlandıktan sonra cilt yeniden dezenfekte edilir ve H-100 aşısı birer cm aralıklarla deri içine enjekte edilir. Uygulama çok ince uçlu iğnelerle ve lokal anestezi altında yapıldığından kişinin enjeksiyon sırasında acı ya da ağrı hissetmesi söz konusu değildir.

Uygulamadan sonra hafif kızarıklıklar oluşması söz konusu olabilir. Ancak bunlar hastanın günlük yaşantısına dönmesine engel olacak düzeyde değildir. H-100 gençlik aşısı son seansın üzerinden 6 ay geçmesiyle birlikte yinelenebilen bir medikal estetik prosedürüdür.

H-100 gençlik aşısı derinin su tutmasını buna bağlı olarak nem kapasitesini artırmayı sağlar. Kırışıklıkları azaltma ve deriyi sıkılaştırma gibi etkileri vardır. Aşının etkisi enjeksiyondan hemen sonra  ciltte yüzün yukarı doğru yapılanması ve hacim kazanmasıyla fark edilmeye başlar.

H-100 aşısı enjeksiyonundan sonraki 7 gün içinde ciltteki canlanma ve parlaklık dikkat çekicidir. Aylar içinde bu durum artmaya ve daha görünür olmaya devam eder. Aşının etkisinin uzun süre devam etmesini sağlayan etkenlerden biri kişinin günde en az 2 litre su tüketmesidir. Aşının içindeki ACP’nin kırışıklık açıcı etkisi hemen fark edilmekle birlikte IAL’nin etkileri 24 saat içinde ortaya çıkar. H-100 gençlik aşısından sonra elde edilen etkinin gözle görülür hale gelmesi yaklaşık 15 gün içinde gerçekleşir. 

Cilde uygulanan tüm medikal ve cerrahi estetik prosedürlerde olduğu gibi H-100 gençlik aşısından elde edilen sonuçların başarılı olabilmesi için de belirli noktalara özen gösterilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda H-100 gençlik aşısı enjeksiyonu yapıldıktan sonraki ilk 24 saat içinde spor yapılmamalı, enjeksiyonu izleyen 48 saat içinde ağır spor aktivitelerinden uzak durulmalıdır. Doktorun belirtmiş olduğu süre boyunca; sauna, hamam ve buhar banyosu gibi ortamlardan, aşırı sıcaktan ve aşırı sıcak suyla banyo yapmaktan kaçınılmalıdır.

H-100 gençlik aşısı enjeksiyonundan sonra hasta doğrudan güneş ışınlarına maruz kalmamalıdır. Doktor tarafından önerilen güneş koruyucu ürünler kullanılmalı, doktorun önerdiği ürünler dışında güneş koruyucu ürünler kullanılması tercih edilmemelidir.

Uygulama bölgesine sert masaj yapmaktan ve yüzüstü yatmaktan kaçınılmalıdır. Enjeksiyon sonrası bölgeye buz uygulanması ve bol su içilmesi oldukça faydalıdır. Eğer kişi içki ya da sigara kullanıyorsa bu alışkanlıklarını bırakmalı ya da mümkün olduğunca azaltmalıdır.